İnsanlardan fazla stres yaşasalarda Filler neden daha az kanser olur? Selenyum- DNA tamiri ve kanserden korunmak…

Kanserin tedavi yolları araştırılırken düşük oranda kansere yakalanan ya da hiç kanser olmayan hayvanları, incelemenin daha yararlı olacağı düşünülmüş. Filler ve tüysüz köstebek faresi üzerinde yapılan çalışmanın altında da bu düşünce var. Kanserin asıl nedeni bir grup hücrede meydana gelen mutasyonlar. Fillerde kanserin çok nadir görülmesinin sırrı TP53 geninde gizli. Fillerde insanda bulunan hücre sayısının 100 katı kadar hücre bulunuyor. Yirmi filden birinde kanser görülürken, beş insandan birinde kanser görülüyor.

ABD’li araştırmacılar, bu konuyu araştırmaları sonucunda hasarlı DNA’yı tamir etme yeteneği olan TP53 isimli genin, fillerde insandan 20 kat daha fazla olduğunu tespit etti. Tüysüz köstebek faresi ise hiç kanser olmuyor. Son günlerde yapılan çalışmaya göre, tüysüz köstebek fareleri doğal bir mekanizma kullanarak zararlı mutasyonla mücadele ediyor ve kansere göz açtırmıyor. Bu mekanizmada hiyalüronik asit isimli bir polimer rol oynuyor. Araştırmacılar, bu polimerin tüysüz köstebek faresinden uzaklaştırıldığında kanserin normal seyrinde yayıldığını gördü. Tüysüz köstebek faresinde insandakinden 5 kat daha fazla hiyalüronik asit polimeri bulunduğu için fareler kansere yakalanmıyor.(1)

Sürekli canı burnunda dolaşan filler kansere neden daha az yakalanır ? (Aşağıdaki videoda )

 

Video Animal Channel dan alıntıdır.

 

TP53 Geni Fil ve insan

(2)

TP53 geni, tümör proteini p53 adı verilen bir proteini yapmak için talimatlar (genetik kod) barındırır. Bu protein bir tümör baskılayıcı olarak işlev görür; hücrelerin büyümesini ve çoğalmasını kontrol altında tutar (örneğin çok hızlı çoğalmasını engeller).

Tüm kanserlerin %50’sinden fazlasında TP53 tümör baskılayıcı geninin mutasyonu görülmektedir. En sık mesane kanseri, safra yolları kanseri, baş-boyun kanserleri, kadın yumurtalık (over) kanseri ve Li-Fraumeni sendromu’nda TP53 mutasyonu görülmektedir.

Keşfedildiği 1979 yılından beri kanserde en çok araştırılan gen olmasına karşı, şimdiye kadar TP53’e yönelik bir kanser ilacı geliştirilememiştir. Ayrıca farklı memelilerde TP53 gen kopya sayısının farklı olması, kansere yakalanma oranlarını da değiştirmektedir; fillerin kansere az yakalanmasının sebebi TP53 geni kopya sayısının insandan yaklaşık 20 kat daha fazla olmasıdır.

Kalıtsal Kanser Genleri ve Sendromları

TP53 (Tümör protein 53): Yüzyılın molekülü seçilmiştir. Genomun bekçisi olarak bilinir. Tümör baskılayıcı gen olarak görev yapar. Hücrenin DNA’sı hasar gördüğünde hücre çoğalmasını durdurarak hasarın yavru hücrelere geçmesini engeller. Aynı zamanda DNA’yı tamir edecek mekanizmaları başlatır. Eğer hasar tamir edilemeyecek boyutta ise “apoptozis” adı verilen programlı hücre ölümüyle hasarlı hücre ortadan kaldırılır.

Kanserleşmede en önemli rol oynayan gendir. İnsandaki kanserlerin yüzde 50’sinde p53 mutasyona uğramıştır. p53 genindeki mutasyondan kaynaklanan Li Fraumeni sendromuna sahip kişilerin yumuşak doku sarkomu, osteosarkom (kemik kanseri), meme, beyin, kan kanserlerine (lösemi) yakalanma riski çok yüksektir. Bu sendrom baskın olarak kalıtsal geçiş (otozomal dominant) yapar. Yani, hatalı genleri taşıyan anne veya babadan doğan çocukların bu sendroma yakalanma riski yüzde 50’dir.

Von Hippel- Landau (VHL): VHL geni tümör büyümesini engelleyen genlerden biridir. VHL sendromu baskın olarak kalıtsal geçiş yapar. Bu sendroma sahip kişilerin merkezi sinir sistemiyle ilgili kanserlere yakalanma riski çok yüksektir. Aynı zamanda renal hücreli karsinoma (böbrek kanseri) ve nöroendokrin pankreas tümörleri de bu sendroma sahip kişilerde görülme olasılığı yüksektir.

MLH: DNA hasarlarının tamirinde görev alan genlerden birisidir. Neden olduğu kalıtsal sendrom HNPCC (kalıtsal nonpolyposis kolon kanseri) ya da Lynch sendromudur. Baskın olarak geçiş yapar. Lynch sendromuna sahip kişilerin kolon (kalın bağırsak), endometrium (rahim), mide, yumurtalık (over) ve pankreas kanserlerine yakalanma riski yüksektir.

ERCC: DNA tamirinde görev alır. Xeroderma Pigmentosum adı verilen sendroma neden olur. Bu sendrom çekinik olarak kalıtsal geçiş (otozomal resesif) yapar. Yani, anne ve babadan gelen her iki gende de bozukluk olması gerekir. Bu tip sendroma sahip hastaların deri kanserine (malign melanom) yakalanma riski 1000 kat daha fazladır ve güneş ışınları, ultraviyole ışınlarından uzak durmaları gerekir.

BRCA1 ve BRCA2: DNA tamirinde görev alan genlerdir. Kalıtsal meme ve yumurtalık kanseri sendromlarına sebep olurlar. Meme kanserlerinin yüzde 10’u kalıtsal mutasyonlardan kaynaklanır. Meme kanserinde en sık görülen kalıtsal mutasyonlar BRCA1 ve BRCA2 genlerinde meydana gelir. Aynı zamanda, prostat kanseriyle güçlü bir ilişkisi son yapılan araştırmalarda ortaya çıkmıştır.

Genetik biliminin gelişmesiyle birlikte gen bozukluklarını tespit eden genetik testler kliniklerde kullanılmaya başlamıştır. Her geçen gün yeni kanser genleri keşfedilmekte ve neden olduğu sendromlar belirlenmektedir. Kanserin ortaya çıkışına neden olan bu genlerin tespit edilmesi, etkili kanser tedavilerinin geliştirilmesinde büyük öneme sahiptir.

(3)

 

Kanser riskini azaltmak için:

DNA’nıza verdiğiniz bütün zararlardan siz sorumlusunuz. Ufak çaplı bile olsa DNA’nıza zarar verirseniz ve bu doğru bir yöntemle ya da hiç tamir edilmezse, kendinizi ölümcül bir kansere yakalanmaya hazırlayın, veya bunu yaşlanmaya doğru atılan bir başka adım olarak düşünün, koca bir adım

DNA’nız besinsel değeri olan minerallere bayılır.

Minyatür protein makinelerine benzeyen birçok enzim; oksidatif strese karşı savaşmak, DNA’nızı tamir etmek ve yaşlanmayı durdurmak için Manganez, Bakır, Selenyum ve Çinko gibi metallere ihtiyaç duyar.

Selenyum , ihtiyaç duyduğunuz diğer bir mineraldir. Brezilya cevizi önemli bir Selenyum kaynağıdır. Bir çok protein , vücuttaki Selenyumu yapılarına katar. Aynı zamanda oksidatif stres seviyesini düşürdüğü bilinen glutatyon peroksidaz adlı enzimin üretilmesi için gereklidir. Buna ek olarak, Selenyum DNA tamirinde hücrelerimize yardımcı olur. Selenomethionine biçimindeki Selenyum, TP53 genini aktif hale getirerek P53 Adlı proteinin üretilmesini sağlar. Bu protein önemli bir tümör baskılayıcıdır. Araştırmacılar bazı deneyler sırasında bazı hücrelere Selenyum verip aynı anda UV radyasyonu ile baskı uyguladıklarında P53 seviyesinde üç kat artış gözlemlediler. Böylece DNA tamiride iki kat hızlanmış oldu.

Beslenme düzeninize fazladan Selenyum eklemeden önce, aşırı miktarda alınan SELENYUM’un TOKSİK OLABİLECEĞİNİ VE CİDDİ SAĞLIK SORUNLARINDA YOL AÇABİLECEĞİNİ BELİRTMEKTE YARAR VAR !

Aynı çiftliklerde üretilen yiyecekleri, organik olsalar bile , sürekli olarak tüketmemelisiniz. Selenyum konusunda aynı yerde yetişen yiyecekleri yediğinizde , toprağa bağlı olarak toksik madde yüklenebilirsiniz!

DNA nızı korumak için tavsiye edilen miktarlarda mineral almalısınız.

Yetişkinler için önerilen miktar (RDA)

  1. Bakır: Her gün 900 mikro gram
  2. Demir: Erkekler için günde 8 miligram; menepoz sonrası dönemdeki kadınlar için her gün 18 miligram
  3. Manganez: Erkekler için günde 2.3 miligram; kadınlar için günde 1.8 miligram
  4. Selenyum : her gün 55 mikrogram
  5. Çinko: Hergün 40 miligram.

 

(4)

 

Bunlarda ilginizi çekebilir (arşiv)

Selenyum’un Kanser, Haşimato ve bir çok hastalıkta olumlu etkisi

 

 

 

(1) https://www.dunyaatlasi.com/kanser-olmayan-canlilar-tp53-geni/

(2)

(3) Prof.Dr.Mustafa ÖZDOĞAN Tıbbi Onkoloji UZMANI.
(4) Genetik şifrenizi kırın Yaşlanmayı tersine çevirin. Dr. Sharon MOALEM

 

 

 

 

 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s