Sahilde etrafı kirletmeyen sosyete malları satan Voltran pazarcılar.

Sabah erken saatlerde önümüzde pazar kuruldu. Arabaların ne kadar çabuk tentelerini açtığını anlayamamıştım. Pazar saat 8.30 gibi başlıyor ve 12.30 gibi bitiyor. Kapanış saatine yakın sistemlerini çözdüm.

Hepsinin elinde birer uzaktan kumanda ve uzun teleskopik sopa. Önce sopa ile araçlara bitişik tentelere bir kaç hamle ile işlem uyguluyorlar. Sonra kumandanın düğmesine basınca o uzun ve geniş tenteler minibüs ve otobüslerin üzerinde toplanıyor ve yuvasına giriyor. İtalyan icadı 😉

Pazarcılara neden Voltran dediğim şimdi anlaşılmıştır 😉 Tavuk çevirme satan pazardaki bir otobüs dahi elektrik ve hidrolik sistemlerle vitrinlerini tentelerini içeri ve üste aldı. Zamandan tasarruf ve pazarcıyı yormuyor.

Pazarcılar gittiğinde yerlerde bir tane çöp yoktu.

Pazarcıların minübüsleri tam bir Voltran…Dakikalar içinde tenteler açılıp kapanabiliyor.

Sabah saatlerinde pazarın kurulduğu caddeki sahilde hafif rüzgarda drone la bir kaç fotoğraf çekebildim.

Pazarcılar da etrafı kirletmeyince ortaya çirkin ve sağlıksız görüntüler çıkmıyor.

Pazarda ayaküstü birşeyler yiyeyim dedim. Çok çok uzun zamandır yemediğim tavuk çevirme ve tavuk şişte karar kıldım. Nefisti.

Sonra Pakistanlı Mahmutla tanıştım. Türk malı oldugunu hemen anladığım tekstil ürünlerinin İstanbul’dan ucuz oldugunu görünce Mahmuta sembolik iskontolu bir fiyat teklif ettim beni kırmadı ve pazarın son anını değerlendirmiş oldum.