Biyokimya (CRP / Hs CRP, MDA LDL, Lipoprotein(a) , Fibrinojen, ) Ekg, Efor sonuçları iyi degerlendirilmelidir! (1)
(Gerçek bir vaka hikayesidir)
Ara sıra Sol kol / omuz ağrısı sonrasında, ” benim bir şeyim yok” (!) demek kolesterol kan değerlerinin de çok olumsuz olmaması, insülin direncinin tespit edilmemiş olması, normal/iyi olunduğu anlamına gelmeyebilir.
Hatta ( Tıkalı ana damarı oldugunu bilmeden) 70+ yaşa rağmen parende atabilmek, yüzebilmek, uzun dakikalar boyunca uzun mesafeleri yürüyebilmek (çarpıntı, bacaklarda , ayaklarda ve karında şişme ödem ve asit, nefes darlığı, yorgunluk, halsizlik bu rahatsızlıkların hiçbiri YOKTU) , 4.kata kadar merdivenle hiç kesilmeden yürüyebilmek herhangi bir damarın mesela (LAD) tıkalı olmadığı ve böbreklerin iyi çalıştığı anlamına da gelmedi.
Kendisinin şu ana kadar kalp krizi geçirmemiş olmasının nedenini bulmakta kolay değildir elbette. Kardiyolog Doktor William Davis “Track Your Plaque” adlı kitabında tüm teknolojik gelişmelere rağmen kalp kriz nedenli ölümlerin hala önüne geçilememesinin nedenlerini geniş bir şekilde vaka örnekleri ile anlatıyor.

(3)
77 yaşında, hayatı boyunca hiç sigara içmemiş, uzun dakikalar zorlanmadan yürüyebiliyor, 3-4. kata kadar merdivenleri rahatça çıkabiliyor, ķürek çekiyor, denizden kayığını tek başına kumsala çekebiliyor, hatta iskeleden parende atarak yüzüyor, hergün kendi tuttuğu balıkları yedigi için kalp&damar sistemine güvenen bir insan. Son 30 yıldır Akdeniz bölgesinde deniz ile iç içeçe yaşıyor. Son bir yıldır dolandırılmaktan dolayı (evinize kargo kılığında gelen birinin banka logolu dahi olsa zarfı teslim alırken dikkatli olun. Evrağı teslim alma tutanağının altına gizli boş bir senet yerleştirilmiş olabilir) yoğun stres yaşadı. Daha önceki kontrollerinde “normal” (?) dendi, bir şikayetin varmı diye soruldu. Tansiyon dışında bir şikayeti yoktu. 30 küsur senedir tansiyon hastası. 6 yıldır aynı tansiyon ilacını kullanıyordu.
Koroner Anjiyografi öncesi kan değerlerinden bazıları sayfanın altındadır.
ISRARCI, HATTA INATÇI bir tavırla muayenehanemizde doğru Biyokimya testlerini yaptırmam, normal/iyi olmadığına karar vermem ve uzman hekimlerin onaylaması ile NETİCE:
a. Böbrek yetmezliği.
b. İnsülin direnci
c. 160- 170 (Sis.)) ortalama ile sinsi bir şekilde seyreden yüksek tansiyon ile birlikte koroner yoğun bakımda yatış yapıldı. Anjiyografi sonucunda LAD (sol ön inen atardamarda tıkanıklık). Balonlar ve stendler Kardiyoloji Uz.Dr.Aida BAVÇİÇ tarafından yapıldı. 4 gün koroner yoğun bakımda yatırıldı. Sportif olması, özgüveni ve yılların verdiği alışkanlıklarla hiperaktif bir şekilde bilmeden saatli bomba gibi dolaşan, aile geçmişinde (baba 50 ve abi 51 yaş kalp krizi sonucu ölüm) hipertansiyon hastası (büyük tansiyonu 16 ile 22 arasında iken hissetmeden işlerine mutlu bir şekilde devam eden) hastamızın vaka hikayesinin detaylarına geçelim.

(4)
Sol Ön İnen Arter (LAD) (2):
Kalsifik, Lad Proksimalde %30-40 plak
D1 Hizasında %60-70 ikinci darlık mevcut.
D2 Hizasında uzunca subtotal darlık.
RCA Proksimalde %40-50 Darlık var. Distali normal.
Kreatinin: 1.42 Eski: 1.2 – 1.38
Sonuç rapor: Perkütan Transluminal koroner anjioplasti ve stent , tek damar
LAD nedir? (left anterior descending artery) (Sol ön inen atardamar)LAD kalbin ön yüzünde yukarıdan aşağıya doğru uzanır. Kalbin ön yüzünü kanlandırır. Kendisinden çıkan dallar diyagonal ve septal dallar olarak adlandırılır. Kalp kasının en büyük bölümünü sulayan damardır, dolayısıyla kalbin en önemli damarıdır. Bu damara bağlı kalp krizlerinde kalp kası hasarı daha büyük olur.(2)
Son aylarda gördüklerim sonucu rahatlıkla söyleyebilirim ki, sayı olarak çok daha fazla, başta şehir hastaneleri olmak üzere kendini güncellemiş başarılı hekimlere, hemşirelere, hasta bakıcılara ihtiyacımız var. Kalp ve/veya Beyin krizi (inme) geçiren insanların sayısı bir hayli fazla. Nöroloji ve Kardiyoloji servisleri çok yoğun. Koruyucu hekimlik yeterli düzeyde yapılamıyor. Hasta başına düşen hekim-hemşire sayısı yetersiz. Hastaların bazıları acil servisleri boşuna meşgul ederek gerçekten acil müdahaleye ihtiyaç duyan hastaların hakkını yiyor hekimlerin ve tüm sağlık çalışanlarının zamanını alıyorlar. Sürücüler halen ambulanslara yol vermeyi bilmiyor. Ambulans arkasındayken telefonla konuşmaya, kılını kıpırdatmamaya devam ediyor. Ambulans siren çalar bir şekilde gece yarısı 3.30 da Küçükcekmece E5 te Bakırköye doğru hasta sevk ederken önümüzde S yapıp sonrada peşimize takılan gençleri gördükçe donup kalmamak elde değil doğrusu.
Bir hekim 10-15 dakikada bunların ne kadarını yapabilir ?
Hastanın şikayetlerini, kullandığı ilaçları, bunların dozlarının -yan etkilerini düşünmek analiz etmek, hastanın diyetini incelemek, hastanın mesleğinden-geçmişinden-alışkanlıklarından kaynaklanabilecek rahatsızlıkları irdelemek , hastayı muayene etmek, gerektiğinde radyololojik incelemelerden yararlanmak, tahlil istemek, sonuçları değerlendirmek…
Hekim özgürce aklından geçen tüm tahlilleri isteyebiliyor mu?
Teknoloji; tahlil/görüntüleme cihazları-yöntemleri hızla ilerliyor. Hergün sayısını tahmin edemiyeceğimiz çoklukta araştırmalar yapılıyor. Bazı hastanelerde günlük 80-120 hasta bakan bir hekimin hangi araştırmaları, seminerleri, kongreleri v.b. takip etmek için kısacası kendini güncelleyebilmek için vakti/maddi gücü var ?
Hekimin zihni berrak mı? Konsantre olacağı, dinleneceği zamanı var mı?
Hekimin kendisi mükemmel denebilecek derecede sağlık mı? Örneğin kendi vitaminlerine , mineralllerine baktırabilmişmi, bazı kan değerlerini uluslararası otoritelerin öngördüğü optimal seviyelere getirebilmiş mi?
Örneğin: D OH 25 : 70-100 ng, Selenyum 130-150 ng. aralığında mı? Ya Çinko, B12, Folik asit, Tiroid fonksiyonları ne durumda? İnsülin direncine hiç baktırmış mı? Gizli Şeker hastası mı? Homa-IR sonucu 2.5 altında mı ?
Gün içerisinde hasta yoğunluklarına, kronik stres altında çalışmalarına rağmen hastayı iyileştirerek morali yüksek bir şekilde taburcu eden idealist doktorlarımıza teşekkürler. Ülkemizin hekimlerin ve tüm sağlık personelinin kıymetini bilmesi gerekiyor. Kanada , A.B.D., Hollanda, Avusturalya, Almanya, İsviçre gibi ülkelere göç eden hekimlerin sayısı az değil.
Ya göç etmeyi düşünenler ?
Sağlıklı günler…
Koroner Anjiyografi öncesi bazı kan değerleri:
Crp: < 1 Mg/L
Glukoz: 104
Kreatinin: 1.42
İnsülin: 17.1
Ürik Asit : 7.3 mg/dL
Potasyum: 6.2 mmol/L
Fibrinojen: 424 mg/dL
Bun: 29 mg/dl
HOMA-IR : 4.3
Mg: 2.09
Total Kolesterol: 219, Hdl:47, Ldl: 156, Trig: 80
Ferritin : 115
Demir : 75
Fosfor: 3.3
Kalsiyum: 9.3
Ast:17
Alt:7
Ldh: 179
Total Biluribin: 0.25 mg/dl
Klor: 98 mmol/L
HbA1c : % 5.8
(1) https://sporteluxe.com/even-super-fit-people-are-at-risk-of-this-rare-genetic-condition
(2) http://www.drsuleymanaysel.com/51/52/54/faydali-bilgiler/kalp-anatomisi/kalp-damarlari/
(3)h ttps://orig00.deviantart.net/9b38/f/2009/224/c/6/a_heart_with_a_bomb_and_stuff_by_sicktastic.png
(4) Photography by Dan Saelinger/Getty Images