Ohrid’te yaptığımız (yada benim yapmak istediğim) ilk şey tabiiki mideyi doldurmak. 2. Beyin her zaman 1. Beyine galip gelir. Köftelerin fotosunu koymadım gidip yerinde görmeli ve tadmalısınız. Porsiyonlar gayet doyurucu, salata harika. Kazım ŞAKİRİ size yardımcı olur. Aman sakın İngilizce falan konuşayım demeyin masaya yumruğunu koyuyor. Türkçe konuşulmasını ister “oka !” 🙂 İngilizce için diğer garsonu işaret eder “Oka !” 😉
Bizler 2.Beyine yemekleri gönderirken hanımlar inci tezgahlarını geziyorlardı. İncilerin hünerlerini anlattılar ama biz o sırada Ohrid in havasını, aromasını almış hayvanların etinden yapılmış “Küfteleri” götürüyorduk. Bizim 2.beyin inciden falan anlamaz. Buz gibi biralarda iyi gitti.
Ohrid festivaline denk geldik ama hepsi bir araya sığdırılamıyor. Tekne ile göl gezisi randevumuz olduğundan sadece caddeden geçenleri çekebildim. Tekne gezisini kaçırmayın İstanbul’un ada turunu anımsatıyor. Gölden şehri ve dağları seyretmek çok hoş. Dönüşte tekne bazılarını otelin önünde indirirken bazılarını kalkış yerimize bıraktı. Bayan ayakkabı mağazalarında modeller güzel ve fiyatlar uygun. Et fiyatları tabii ki uygun . Zaten bunu hep yazıyorum Almanya, Yunanistan ve Makedonya’da Türkiyeden çok daha ucuza et yiyebilirsiniz. (Restoran, Mağaza, İnci tezgahlarının bulunduğu Çınar ağacı meydanı)
Kazım kardeşimiz gece eğlendiğimiz restoranı organize ederek ve bizzat gelerek bize yardımcı oldu kendisine tekrar teşekkürler…
Şehir hayatında sağlıklı kalabilmek 